Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) tarafından esir alınarak tutuklanan Ukraynalı denizciler, 2014 yılında Rusya’nın yasadışı yollarla işgal ettiği Ukrayna Kırım Özerk Cumhuriyeti Savcılığından Gyunduz Mamedov’a göre savaş esirleri statüsüne (POWs) sahipler.
Savcı Gyunduz Mamedov, Kırım’da Uluslararası Çatışmalar Yasasının, 1949 Cenevre Sözleşmesinin Savaş Mahkumlarına (Üçüncü Cenevre Sözleşmesi) ilişkin olarak Kırım topraklarına uygulanması gerektiğini vurguladı.
Savcı Mamedov yaptığı açıklamada; “Esir olarak tutulan Ukraynalı denizciler, savaş esirlerinin statüsüne sahipler ve Üçüncü Cenevre Sözleşmesi’nin koruması altında kalıyorlar.” dedi.
Açıklamalarına devam eden savcı, savaş esirleri silahlı çatışmaya katılımlarından dolayı suçlanamaz. Ayrıca, Rusya, Ukraynalı denizciler ile ilgili olarak tüm eylemleri Ukrayna tarafına ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne bildirmeli ve ICRC temsilcilerini ziyaret etmelerine izin vermelidir diyerek; “Savaş esirleri asker olarak kalır ve istilacı devlet bu duruma saygı duymalıdır. Askeri rütbe takmalarına ve rütbelerinin korunmasına izin verilmelidir. Savaş esirlerinin ölüm, insanlık dışı muamelesi, kendilerinin suçlandığı suçları kabul ettirilmesine yönelik zorlamalar ve esirler üzerinde herhangi bir ahlaki veya fiziksel baskı uluslararası hukukun ciddi ihlalleridir. Ayrıca, ağır hasta ve yaralı savaş esirleri kendi ya da tarafsız devletlerine geri gönderilmelidir.” açıklamalarında bulundu.
Rus gemileri, 25 Kasım’da en az 3 Ukraynalı askerin yaralandığı hadisede, 3 Ukrayna zırhlı gemisini Kırım açıklarındaki Kerç Boğazı yakınlarında alıkoyarak,24 kişilik gemi mürettebatını gözaltına almıştı.