Batılı güçler, BM Güvenlik Konseyi’nde ki Suriye soruşturması üzerine Rus vetosunu etkisiz hale getirmenin etkili bir yolunu bulmuş görünüyor. Eski BM yetkilisi ve Uluslararası Af Örgütü şefi Ian Martin konuya ilişkin yapmış olduğu açıklamada, ”Rus vetosunun BM’nin kolektif eylem çabalarının olumsuz şekilde etkilemesi gerekmiyor. Kimyasal silahların kullanımında hesap verebilirliğin sorumluluğu ve Suriye’de ki korkunç çatışmanın sonlandırılması sorumluluğu bir bütün olarak dünya topluluğuna aittir.” dedi.
Teklifin, bir atıf mekanizmasının yokluğundan korkan batı yetkilileri arasında, sadece kimyasal silah kullanmaya devam etmek için Suriye serbest menzilini sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda uluslararası dünya düzenine de ciddi bir darbe getirmesi nedeniyle destek olduğu biliniyor.
Batılı hükümetler, bu çıkmazın güvenlik konseyinin daha geniş otoritesini zayıflattığından endişe ediyor, ilk olarak 1950 Kore krizinde kurulan ve nadiren kullanılan bir rotayı almak istiyor. “Barış İçin Birlik” olarak adlandırılan 15 güçlü Güvenlik Konseyi üyesinden dokuz üyeyi bir Rus vetosunu atlatmaya ve konuyu genel kurulda tam oylamaya yönlendirecek. Sonraki süreçte kararın kabul edilmesi için 2/3 çoğunluk yeterli olacak.
1950’de kabul edilen ”Barış İçin Birlik” sözleşmesi Güvenlik Konseyi’nin uluslararası barışı sürdürme konusunda sorumluluğunu yerine getiremediği anda bu süreci çözüme kavuşturmak adına oluşturulmuş bir sözleşmedir.
Geçtiğimiz günlerde BM Genel Sekreter’i yapmış olduğu açıklamasında, yeni bir soğuk savaş ile karşı karşıya olduğumuzu fakat bu sefer ki soğuk savaşın daha büyük bir tehdit oluşturduğunu dile getirmişti.
