Batı Ukrayna’nın incisi, göğe yükselen bebeği Karpatlar muhteşem doğası, geleneksel şehirleri, kayak pistleri, nehirleri, gölleri ile yaz-kış farklı bir rota arayanlar için alternatif bir tatil seçeneğidir. Kış sezonunda Batı Ukrayna’yı ziyaret ederek doğa ile baş başa kalabilir, birçok faklı kayak merkezine giderek tatil planlarınızı renkli hale getirebilirsiniz.
İvano-Frankivsk, Çernovtsi, Lviv ve Zakarpatya bölgelerinin sınırları içerisinde yer alan Karpatlar, temiz doğasını uzun yıllar koruyabilmiş ve doğal-kültürel zenginlikleri ile görenleri kendine hayran bırakıyor.
Karpatlar’ın iklimine bakarsak, kışın -10 C ila -15 C’a kadar düşüyor. Bu durum gereğince her yeri buz kütleleri kaplıyor ve düşük sıcaklıktan dolayı hiçbir şey yapamayacaksınız anlamına gelmiyor. Aksine hava öyle düşündüğünüz gibi ya da dayanılamayacak kadar soğuk değil.
Hoverla Dağı, 2061 metre yüksekliğindedir ve Ukrayna Karpatlarının en yüksek zirvesi ve noktasıdır. Yeşil ve taş patikalarda binlerce insan ayak izini bırakarak buraya kadar çıktığına dair bir kanıt bırakırlar. Buraya tırmanmak, çok da zor değildir, Hoverla Dağı’nın mükemmel manzarasının tadına varmak için çıkmanızı kesinlikle tavsiye ederiz.
Karpatları adeta kolyeye dizili boncuk gibi süsleyen mükemmel manzaralı şelaleleri görmeniz gerek. Metrelerce yukarıdan düşen su kütlelerinin nehir yatağının taşlı patikasında kendisine yol bulması ve çağlaması nefes kesici ve büyüleyici.
Bukovel Kayak Merkezi, eşsiz iklimiyle meşhurdur. Karpat Dağları, Bukovel Kayak Merkezi ‘ni soğuk kış rüzgarlarından koruyarak kış ve sonbahar için konforlu bir ortam yaratır. Bukovel, kuşkusuz Ukrayna’nın en popüler kayak merkezidir. Sadece kayak ekipmanları ya da çoban evleriyle değil, aynı zamanda tıbbi ve spa merkezleri, disko, buz pisti, çocuk oyun alanları, fitness merkezi, tatil yemekleri, turları, harika müzikleriyle de tam dinlence merkezidir.
Karpatlar, oldukça zengin gelenek ve göreneklere sahip bir yerdir. Her sene, birçok festival düzenlenir, bunlardan bazıları:
Süt Nehri Festivali-Milk River Festival
Bahar Festivali: Mertsishor
Şarap ve bal festivali
At festivali
Tarihi Stilsko Köyü’nü ziyaret edebilirsiniz
Stilsko, tarihi ve kültürel kompleksi barındıran, kökeni 8.yy’a kadar ulaşan bir köydür. Bir zamanlar beyaz Hırvatların hükümranlığı altında yaşamış köyde mağaralar, yeraltı labirentleri, falezler ve sunaklar mevcuttur. Köyün çevresinde 10 km uzunluğa sahip güçlendirme amaçlı yapılmış kalın duvarlar bulunur. Paganlara ve beyaz Hırvatlara ait kalıntılar Stilsko’da açığa çıkarılmış olup bu eşsiz kompleks 200 km’lik bir alana yayılmıştır. Ukrayna kültürüne ve tarihine unutulmaz mirastır, hatta Avrupa’da böylesi yoktur.
Sinevir Gölü, Sinevir Doğal Milli Parkı’nın en değerli parçası. Uçsuz bucaksız Karpat Dağları arasından gidilen Sinevir Gölü, son ana kadar kendini göstermiyor. Kapıda biletinizi aldıktan sonra 1300 metrelik hayli dik bir yolu tırmanmanız gerekiyor.
Girişlerin kişi başına 12 UAH olduğu Sinevir Gölü’nün kıyısına kadar otomobil ile gitmek mümkün. Sinevir Gölü’nün girişinde otellerde kalabilir, ağaç evler kiralayabilirsiniz. Fiyatları da uygundur.
Vorokhta, harika manzaralara sahip Karpatların içinde güzel bir köydür. Vorokhta’nın en önemli çekici özelliklerinden birisi eski bir Avusturya Köprüsü’dür. Taş köprü, mistik, antik yapısıyla hoş bir görüntü verir köye ve tam da fotoğrafçılar için uygun bir noktadır.
Baharın gelmesiyle coşan ve çağlayan suların beslediği ve can bulan yeşil köknar ağaçları tarafından kaplanmış eğimli dağların arasında muhteşem ve eşsiz bir doğa mimarisi var. Maniava manastırı bir diğer adıyla ikinci Atos, Maniava köyü yakınlarında Karpatların zirvesine yakın bir yerdedir. Manastır bölgesi, doğal bir komposizyona sahiptir. Bu büyülü yeri mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Maniava Manastırı’na gelirsek, burası Ortodoks Manastırıdır ve 17.yy’da yapılmıştır. Ağaçtan yapılmış kilise sizi tarihte eski dönemlere götürecek, hemen dibinde bulunan Maniava nehrinin çağlayan gürültüsü ve çam ormanlarının kokusu, bol oksijen uykunuzu getirecek.
Tüm manastır bölgesini, Maniava Şelalesi’ni, Maniava nehrini birlikte gezebilirsiniz.
Aynı zamanda, 3 yıldır Ukrayna’nın Karpatlar bölgesinde yaşayan tek Türk olan ve burada bir otel işleten Caner Acemoğullar’nın buraya nasıl geldiğini, buraya gelmeden önce ne yaptığını, otelinde ne tür hizmetler verdiğini, karşılaştığı zorlukları, hayatının gidişatını anlattığı röportajımıza sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
