Fikri Işık'ın Twitter hesabı
Foto: Ukroboronprom
Ukrayna’nın, Türkiye’nin yeni savunma teknolojileri ortağı haline geldiği görülüyor. 2 Mayıs’ta Ukrayna Ankara Büyükelçisi Andrii Sybiha Türkiye Savunma Bakanı Fikri Işık’a stratejik işbirliği konusunda görüşmek için ziyarette bulundu. Ardından 9 Mayıs’ta Devlet konsorsiyumu olan “Ukroboronprom” İstanbul’da düzenlenen IDEF-2017 13. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’na katıldı. Fuarı Ukrayna Savunma ve Güvenlik Konseyi Başbakanı O.Turçınov da ziyaret etti. AL-Monitor tarafından alınan raporlara göre Türkiye ile Ukrayna arasında üst düzey savunma sanayi amaçlı yapılan ziyaretler sık sık görülmektedir. 2016 yılında 3,7 milyar dolar olan ülkeler arasındaki ticaret hacminin, serbest ticaret antlaşması imzalanması ile beş yıl içinde 20 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Karşılıklı savunma sanayi projeleri; uydu teknolojisi, savaş gemileri ve navigasyon sistemleri, radarlar, motor teknolojisi, aşamalı uzay roketleri ve balistik füze sistemleri, katı yakıtlı roket motorları, uzun menzilli balistik füzeler ve hatta cruise (seyir) füzeleri içermektedir. Son zamanlarda Avusturya’nın Türkiye’nin kullanmakta olduğu Altay ana savaş tankının motoru için teknolojik desteği sınırlamasından sonra Türkiye rotasını Ukrayna’ya çevirmişti. Bunun sonucu olarak; Ukrayna Başbakanı Vladimir Groysman, 14 Mart’ta Türkiye’yi ziyaret etti ve iki ülke, Ukrayna’nın 6 tonluk Türk tankı motoru için sunmuş olduğu 6TD3 motoru önersi neticesinde iki ülke bir ön mutabakat antlaşması imzaladı. Al-Monitor’le konuşan deniz savunma sanayii uzmanı Devrim Yaylalı’ya göre, Karadeniz’in bir iç deniz olduğu bilinmesine rağmen Avrupa ve Rusya nehirlerinden ve Türkiye’nin boğazlarından gelen yoğun bir trafik akışına sahip konumda yer almaktadır. Rusya’da 2008’de ortaya çıkan Gürcistan istilaları ve 2014’deki Kırım olayları, Karadeniz’in güvenlik politikalarının yeniden gözden geçirilmesine katkıda bulundu. Baktığımız zaman Ukrayna’nın Karadeniz’e olan kıyısı azımsanmayacak şekilde uzundur ve Ukrayna’nın Karadeniz güvenliğine karşı yapacağı katkı Türkiye için önem arz etmektedir. Ukrayna için ise Türkiye’nin Karadeniz kıyılarında Rusya’nın etkinliğini kısıtlaması ve Ukrayna’nın NATO üyeliğini desteklemesi önemli maddeler olarak gözümüze çarpmaktadır. Yaylalı ayrıca bir ekleme yaparak Türkiye’nin Karadeniz’de kıyı ülkeleri dışında bir donanma istemediğini de bildirdi. Bu açıdan bakıldığı zaman Türkiye’nin kıyı ülkelerinin deniz ve kıyı güvenlik güçleriyle ilişkilerini iyi şekilde yönlendirecek bir politika izlemesi gerekmektedir. Bunu biz Türk Deniz Kuvvetleri’nin 2017 yılında Deniz Yıldızı Tatbikatı sırasında Karadeniz kıyı devletlerine yapmış olduğu ziyaretler ile bize göstermiş oldu. Türkiye ve Ukrayna’nın işbirliği yapmasının bir başka nedeni: Her iki ülke de, ulusal savunma sanayilerini genişletmek ve güçlendirmek için askeri teknolojiyi paylaşmak istiyorlardı. Kendisine yetecek bir savunma sanayisi olmayan Ukrayna’nın donanma çıkarlarını savunmak için büyük bir yatırım yapması gerekecekti. Bunu sağlamak Ukrayna’ya NATO ülkelerinden ikinci el askeri gemi alabileceği gibi inşa edebilmeyi de planlıyordu. Bu, Ukrayna’nın yerel olarak savaş gemileri inşa etme konusundaki deneyimine olan ilgisini bize açıklamaktadır. Öteki yandan Türkiye’de kendi tersanelerinde bir savaş gemisi tasarlamak ve üretmek için Ukrayna’ya gerekli teknolojik desteği sağalama imkanına sahipti. Üstelik Türkiye, Ukrayna’nın yapabileceği gemilere standart NATO silah sistemleri, sensörleri ve radarları da sağlayabilir. Mevlütoğlu Türkiye’nin en acil ihtiyaçlarının Ukrayna’dan gelecek olan dizel motorlar olduğunu dile getirdi. Ukrayna’nın ayrıca, matematik, fizik ve kimya gibi temel bilimlerde ve uygulamalarında önemli bilgi ve tecrübeye sahip olduğunu belirten Mevlütoğlu Türkiye’nin bu alanlarda geride kaldığını dile getirmiştir.
Geçen yıl iki ülke, ortak sonar sistemleri geliştirmek için projeler başlattı. Ayrıca Özellikle savunma sanayinde ihtiyaç duyulan mühendislik alanlarında öğrenci yetiştirmek üzere öğrenci değişim programları mevcut. Son olarak Groysman ve Erdoğan’ın spesifik ekonomik projeler konusunda hem fikir olduğunu görmek mümkündür, burada göz ardı edilmemesi gereken en önemli madde Ukrayna’nın jeopolitik önemi olarak göze çarpmaktadır, Ankara’nın satın aldığı doğal gazın büyük bir bölümü Ukrayna’dan geçen boru hatları vasıtasıyla Türkiye’ye ulaşmaktadır. Ortak çıkarlar doğrultusunda yolları kesişen bu ülkelerin ortak işbirliği çalışmaları yapmasından daha doğal bir şey bizce yoktur.
Göktuğ Yemenici