26 Şubat 2014 tarihinde Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu önünde Rusya’nın Kırım’a müdahalesinin protesto edildiği mitingi düzenleyerek “kargaşa” organize etmek” suçlamasıyla tutuklanan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz hakkında Rus mahkemesi 11 Eylül 2017 tarihinde sekiz yıl hapis cezası kararı verdi. Rus mahkemesinin bu kararı Kırım Tatarları ve Ukrayna makamlarının büyük tepkisine neden oldu.
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı ve Ukrayna Milletvekili Refat Çubarov, Rus mahkemesinin bu kararının Rusya’nın Kırım Tatar halkının haklarına karşı gerçek tavrını açık ve sinik şekilde sergilediğini gösterdi. Çubarov bu kararın Kırım Tatarlarını sindirmek için verilmiş bir karar olduğunu söyledi.
Dünya Kırım Tatar Kongresi Genel Sekreteri, Kırım Derneği Genel Başkan Vekili Avukat Namık Kemal Bayar yaptığı açıklamada, kararın “yok hükmünde” olduğunu belirtti. Bayar açıklamlarına şu şekilde devam etti:
“Kırım’ın işgalinden bu yana işgalcilerin Kırım’da yaptığı her işlem, açtıkları her dava ve verdikleri her karar da aynen bu kararda olduğu gibi “yok hükmünde” sayılmalıdır ve sayılacaktır. Çünkü, bugün Kırım uluslararası antlaşmalar, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve pek çok hukuksal ve yasal belgeye göre hukuken ve hatta siyaseten Ukrayna’nın toprağıdır. Yasal olarak Ukrayna toprağı olan Kırım’da işgalci Rusya idari makamlarının ve mahkemelerinin işlem yapma, dava açma, karar verme hakkı ve yetkisi yoktur. Kırım’da idari ve hukuki alanda işlem yapma, mahkeme kurma ve karar alma yetkisi ancak ve ancak Ukrayna Anayasası ile belirlenebilir. Rusya, Kırım’ı işgal ederek Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve Cenevre Konvansiyonu’nu açıkça çiğnemiştir. Bu hareketi ancak gâsıp ve şagil olarak nitelendirilmesini gerektirir.”
Ukrayna Başbakanı Vladimir Groysman Facebook sayfasında “Ahtem Çiygöz hakkında dehşetli bir karar. Bu karar işgalci yönetimin, esareti ve adaletsizliği kabul etmeyerek doğrunun yanında mücadele etmeye devam edenlere karşı siyasi baskıların devamıdır. Doğru her zaman kazanır” diye yazdı.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Hüseyin Müftüoğlu da konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada kararın Kırım Tatarlarının yaşadıkları mağduriyetlere bir yenisini eklediğini ve Türkiye’nin kararın gözden geçirilmesini beklediğini belirtti. Müftüoğlu, “Kırım Tatar soydaşlarımızın hak ve menfaatlerinin gözetilmesine verdiğimiz önemi bir kez daha vurguluyoruz” şeklinde de bir ifadede bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı da kararı hukuksuz olduğunu beliterek kınadı.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muižnieks de Avrupa Konseyi’nin Ahtem Çiygöz hakkında verilen hükmü yasa dışı kabul ettiğini belirtti.
Nils Muižnieks, “Çiygöz, fiilen olayların meydana geldiği dönemde yürürlükte olmayan kanun ihlal edildiği için mahkum edildi. Hükmün, “kimse, işlendiği zamanda ulusal veya uluslararası hukuka göre cinai suç sayılmayan bir eylemin veya eylemsizliğin sonucunda bir suç işlediğinden suçlu bulunamayacağını” bağlayan sözleşmenin kararına uygun olması şüphe uyandırıyor” diye devam etti.
Ayrıca açıklamada, Kırım Tatar Milli Meclisi’nin, Meclisin özyönetim organının faaliyetlerinin yasaklanmasının ve liderlerine yönelik takibatın haklarının ciddi ve kabul edilmez ihlal olduğu belirtildi.
Ahtem Çiygöz’ün Rus mahkemesi tarafından mahkûm edilmesine uluslararası tepkilerde geliyor. Uluslararası Af Örgütü konuyla ilgili yaptığı açıklamada yargı sürecinin düzmece olduğunu ve Kırım’ın işgaline direnen Kırım Tatarlarının gördükleri baskılara bir örnek teşkil ettiğini söyledi. Örgüt Çiygöz’ü vicdan mahkûmu olarak niteledi ve derhal ve şartsız serbest bırakılmasını talep etti.
Çiygöz için 13 Eylül’de Kiev’de bir miting düzenlendi.
Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Donbas’ta kademeli ateşkes sağlanırsa AB’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımların kademeli olarak kaldırılabileceğini söyledi. Gabriel, yaptırımların tümüyle kaldırılmasının çatışmaların tümüyle sonlanması sonrası gerçekleşebileceğini, ancak bunun çok da beklenen bir durum olmadığını söyledi.
Washington’daki Ukrayna Büyükelçiliği Facebook hesabından 2018 yılında ABD’nin Ukrayna’ya yapacağı yardımın 421 milyon Dolar seviyesine yükselteceğini, bunun önemli bir kısmının savunma alanıyla ilgili olacağını bildirdi.
Rus Gazprom şirketi, Kuzey Akımı doğalgaz boru hattındaki bakım çalışmaları nedeniyle, Ukrayna üzerinde Avrupa’ya aktarılan gazın hacminde artış için başvurdu.
11 Eylül 2017’de Forbes dergisinde, Rusya’dan Avrupa’ya doğal gaz akımının sağlanması için en azından Kuzey Akımı II boru hattının inşasının tamamlanmasına kadar Rusya’nın Ukrayna’dan geçen boru hattına ihtiyaç duyacağına dair dair bir yazı yayınlandı.
24 Ağustos’ta Belarus’a gittikten sonra kendisinden haber alınamayan ve Rus istihbaratı tarafından Rusya’ya kaçırıldığı iddiaları gündeme gelen Pavlo Hryb’ın Rusya’nın Krasnodar bölgesinde tutulduğu Rus makamları tarafından teyit edildi. Krasnodar Bölgesi Mahkemesi yaptığı açıklamada terörizmle suçlanan Hryb iki ay boyunca tutuklu tutulacağını bildirdi.
Gürcistan’ın eski Cumhurbaşkanı ve Odesa’nın eski valisi Mikheil Saakaşvili, Ukrayna makamlarının ülkeye almayacaklarına dair açıklamalarına rağmen 10 Eylül’de Polonya sınırından yürüyerek Ukrayna’ya girdi. Bu esnada, Saakaşvili’nin ülkeye girişini engellemeye çalışan güvenlik güçleri ve sınırın her iki tarafında toplanan Saakaşvili’nin destekçileri arasında kısa süreli bir arbede yaşandı. Ukrayna makamları yaşanan arbedede 17 güvenlik görevlisinin yaralandığını açıkladı. Ukrayna Başsavısı Yury Lutsenko, olaylara karışanlar hakkında soruşturma açılacağını söyledi. Ukrayna’ya giriş yapan Saakaşvili Lviv kentine hareket etti. Ukrayna Başbakanı Volodymyr Groysman, Saakaşvili’nin ülkeye zorla girişini Ukrayna devletine yapılmış bir tecavüz olarak niteledi.
Saakaşvili, 13 Eylül’de Çernivtsi kentinde bir miting düzenledi. Burada, diğer kentlerde de düzenleyeceği mitingler sonrasında 19 Eylül’de Kiev’e hareket edeceğini belirtti.
Yetkisini kötüye kullandığı gerekçesiyle hakkında dava açılan, ancak 24 Temmuz’dan bu yana kendisine ulaşılamayan Kiev’in eski valisi Leonid Çernovetskiy hakkında yakalama kararı çıkartıldı.
Çernovetsky, Ukrayna’nın Rusya’da firarda olan Ukrayna’nın sabık cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in yakın dostu olarak biliniyor.
10 Eylül’de Türk donanmasına ait Bayraktar gemisi Odesa limanına yanaştı. Bayraktar’ın ürk askeri okul öğrencilerinin katılacağı bir eğitim programı çerçevesinde Odesa’ya geldiği bildirildi.
Ukrayna Eğitim ve Bilim Bakan Yardimcısı Pavlo Khobzey, Ukrayna’daki öğrencilerin %10’unun Ukraynaca eğitim almadığını, bunların%9.4’ünün Rusça okullarda eğitim gördüğünü, %0.4’lük bir kısmın ise Macarca, Romence ve Lehçe dillerinde eğitim aldıklarını belirtti.
Verkhovna Rada 5 Eylül’de ülkedeki etnik azınlıkların anaokulu ve ilkokullarda Ukraynacayla birlikte kendi anadillerinde eğitim alabilmelerini, ancak 5. sınıftan itibaren eğitimin Ukraynaca olmasını, isteyenlerin diğer dilleri ayrı bir ders olarak alabileceklerini, ancak mevzubahis AB ülkelerinin dillerinden biri ise bir yada daha fazla dersin bu dilde yapılabileceğini öngören bir yasayı onaylamıştı.
Haziran-Temmuz aylarında Ukrayna’ya gelen turist sayısının geçtiğimiz sene aynı döneme göre %9 oranında arttığı bildirildi. Ukrayna’ya gelen turistler arasında Moldovalı, Belarus, Rus, Macar, Leh, Romanyalı Slovak, İsrailli ve Türklerin çoğunlukta olduğu belirtildi.
2017 yılının ilk yarısında Ukrayna’dan diğer ülkelere giden turist sayısı da %6.1 oranında arttı. Ukraynalıların en çok tercih ettiği ülkeler arasında Mısır, Belarus, BAE, İsrail, Yunanistan ve Türkiye’nin olduğu ifade edildi.