28 Ağustos Pazartesi günü Katar Havayolları Kiev’e ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Haber ajansları aynı gün, Slovenya-Ukrayna arası direkt uçuşların altı sene aradan sonra 29 Ekim’de yeniden başlayacağını duyurdular.
Temmuz-Ağustos aylarında Ukrayna’da yapılan bir anket Ukraynalıların %63’ünun organ bağışına olumlu baktığını ortaya koydu. Organ bağışına olumsuz yaklaşanların oranı %25 olarak belirlenirken, %12’lik bir kısmin konu hakkında olumlu veya olumsuz fikir belirtmediği görüldü.
Kredi derecelendirme kurumu Moody’s, Ukrayna’nın kredi notunu “durağan”dan “positif”e yükseltti. Bu gelişmeyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Ukrayna Başbakanı Volodımır Groysman, bunun Ukrayna’da gerçekleştirilen özellikle makro düzeydeki yapısal reformların başarısına işaret ettiğini söyledi. Yine geçtiğimiz hafta, 2017 yılında Ukrayna’nın gayri safi yurtiçi hasılanın %2 oranında artmasının beklendiği açıklandı. Aynı açıklamada bu oranın 2018 yılı için %3, 2019 yılı için %3.6 ve 2020 yılı için %4 oranında olmasının beklendiği ifade edildi. Resmi rakamlara göre Ukrayna’nın gayri safi yurtiçi hasılasında 2016 yılında bir önceki yıla göre %2.3 artış sağlanmıştı.
Ukrayna Sosyal Politikalar Bakanlığı, 28 Ağustos 2017 tarihi itibariyle ülkede Kırım ve Donbas’tan yaklaşık 1.6 milyon kişinin ülke içinde göç etmek zorunda kaldığını açıkladı. Bakanlık, bu kişilere yardım için şimdiye kadar 1.89 milyar Grivna harcama yapıldığını belirtti.
Almanya, Ukrayna’nın doğusunda Ukrayna güçleri ve Rusya destekli ayrılıkçılar arasında süregiden çatışmalar nedeniyle bölgede yaşanan insani dramın giderilmesi için çalışmalar yapan UNICEF’e 1.5 milyon Euro vereceğini açıkladı.
Ukrayna’da yayın yapan TSN kanalı bir haberinde, yasadışı yollarla Almanya’da yaşayan gruplar arasında Ukraynalıların önemli bir sayısal ağırlığının olduğu belirtti.
Alman Deutsche Welle gazetesi ise geçen hafta yayınladığı bir haberde, 2016 yılında Almanya’dan Ukrayna’ya 56 milyon Euro para transferi gerçekleştirildiğini, bunun son beş yıl içindeki en yüksek rakam olduğunu yazdı. Habere göre, bu rakam 2014 yılında 54 milyon, 2015 yılında ise 52 milyon Euro’ydu.
27-29 Ağustos 2017 tarihlerinde Ukrayna’nın batısındaki Lviv kentinde ABD, Almanya, Arjantin, Çek Cumhuriyeti, Fransa, İngiltere İspanya, Kanada, Portekiz ve Yunanistan’nın da aralarında olduğu otuz dokuz ayrı ülkeden gelen temsilcilerin katılımıyla Ukraynalılar Dünya Kongresi gerçekleştirildi. Ukrayna basını, Kongre’ye Rusya’dan da katılım olmasını “cesaret örneği” olarak nitelendirdi.
Ukraynalılar Dünya Kongresi’nde gerçekleştirilen bir oturumda konuşan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı ve Ukrayna Milletvekili Refat Çubarov, Kırım’a milli özerklik verilmesinin, Ukrayna’nın Rus işgali altındaki Kırım üzerindeki egemenliğini geri kazanmasına yardımcı olacağını söyledi. Çubarov, Ukrayna Anayasası’nda Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol (Akyar) şehrinin statüsü ile ilgili yapılması gereken değişikliklere dair bir raporun birkaç hafta içinde ilgili makamlara sunulacağını da sözlerine ekledi.
Gürcistan’ın eski Cumhurbaşkanı ve Odesa’nın eski Valisi Mikheil Saakaşvili, Ukrayna ve Gürcistan’ın kendisine karşı Gürcistan’da bir darbe planlama suçlamasına dayanan bir komplo hazırlığı içeresinde olduğunu ve Ukrayna’ya girmesi durumunda Gürcistan’a iadesi için tutuklanacağını iddia etti. Bu iddiayla bağlantılı olarak 2 Eylül’de Saakaşvili’nin kardeşinin Ukrayna’da kaçak yollarla ikamet etmek suçlamasıyla gözaltına alındıktan sonra sınırdışı edilmesi için işlemlerin başlatılması dikkat çekti.
ABD’nin Ukrayna Özel Temsilcisi Kurt Volker, Ukrayna’nın NATO üyeliği için henüz hazır olmadığını, NATO’nun da bu aşamada Ukrayna’yı kabul edebilecek durumda olmadığını söyledi. Volker, bunların yanında, Ukrayna’nın NATO üyeliği olumlu adımlar atmakta olduğunu da sözlerine ekledi.
Rusya ve Belarus’un, Belarus’ta 14-20 Eylül tarihlerinde ortaklaşa gerçekleştirecekleri Zapad 2017 askeri tatbikatı nedeniyle Ukrayna sınırdaki güvenlik tedbirlerini artırmaya başladı.
Geçtiğimiz hafta Ukrayna medyasında, Zapad 2017’nin Rusya ve Belarus tarafından açıklanan rakamların çok üzerinde asker ve askeri teçhizat kullanılarak gerçekleştirileceğine ve bu tatbikatın Ukrayna’ya karşı gerçekleştirilecek bir askeri harekata kılıf olabileceğine dair spekülatif açıklamalar yer aldı.
Benzer şekilde, Litvanya, Letonya, Estonya ve Batılı merkezlerde de benzer endişelerin dile getirildiği görüldü. Hatırlanacağı üzere, Rusya 2008 yılında Kafkaslarda gerçekleştirdiği bir askeri tatbikatın hemen sonrasında Gürcistan’a girmiş ve iki ülke arasında “5 Gün Savaşı” yaşanmıştı. 2014 yılında da Rusya yine bir askeri tatbikat örtüsü altında Kırım’ı işgal etmişti. NATO’nun Doğu Avrupa’daki varlığını arttırdığı son yıllarda, Rusya ve Belarus’un ortaklaşa düzenleyeceği Zapad 2017 Savaş Oyunları’nın Soğuk Savaş’tan bu yana Avrupa’da düzenlenen en büyük askeri tatbikat olduğu ifade edilmektedir. Her ne kadar Moskova tatbikata 13.000 askerin katılacağını açıklamış olsa da Batılı kaynaklar bu rakamın 100.000’e ulaşabileceğini tahmin etmekte, bu durum Rusya ve Batı arasında oldukça gergin ilişkiler bağlamında Batılı merkezlerde endişe yaratmaktadır.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, Ukrayna’ya tehdit teşkil eden ülkelerin vatandaşlarının Ukrayna’ya girişlerinde 2018’den itibaren yeni prosedürlerin uygulanmaya başlanacağını açıkladı. Buna göre, mevzubahis kişiler Ukrayna’ya ancak biometrik pasaport ile giriş yapabilecekler ve sınırda parmak izleri alınacak. Poroşenko yaptığı açıklamada, Rusya’yı Ukrayna’ya tehdit oluşturan bir ülke olarak özel surette işaret ederken, başka herhangi bir ülkenin adını telaffuz etmedi. Poroşenko’nun açıklaması hakkında konuşan Ukrayna Güvenlik Servisi Şefi Vasıl Hrıtsak, Rusya’yı kastederek milletvekilleri ve siyasetçilerin ‘saldırgan ülkelere’ giriş çıkışlarının da yasaklanması gerektiğini düşündüğü şeklinde dikkat çekici bir açıklama yaptı.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü Basın Özgürlüğü temsilcisi Harlem Desir, Ukrayna’nın ülkede görev yapan yabancı gazetecileri gözaltına almak ve sınır dışı etmekten vazgeçmesi gerektiğini söyledi.
Hatırlanacağı üzere, Ukrayna Ağustos ayı içerisinde Ukrayna’nın aleyhine haberler yaptıkları gerekçesiyle üç Rus gazeteciyi sınır dışı etmiş ve iki İspanyol gazetecinin ülkeye girişini yasaklamıştı.
AB ve Ukrayna arasında dört yıl önce imzalanan ortaklık anlaşması 1 Eylül 2017 tarihinde yürürlüğe girdi. Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko konuyla ilgili Facebook hesabından paylaştığı bir mesajda bunun Ukrayna halkının EuroMeydan Devrimiyle seçtiği yolun teyidi açısından önemli bir adım olduğunu belirtti.
Hatırlanacağı üzere, 2013 yılında AB ve Ukrayna arasında ortaklık anlaşması imzalanmak üzereyken dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç Rusya’nın baskısıyla bu anlaşmayı imzalamaktan vazgeçmiş, Yanukoviç’in bu beklenmedik geri adımı Ukrayna’da EuroMeydan olarak anılan ve sonradan “Onur Devrimi” adı verilen olayların başlamasına neden olmuş ve bu olaylar neticesinde Şubat 2014’de Yanukoviç Rusya’ya kaçmıştı. Ukrayna’da yaşanan bu olaylara karşı Rusya’nın cevabı Kırım’ın işgali ve Donbas’ta silahlı ayrılıkçı hareketin ortaya çıkartılması olmuştu.
Yanukoviç’in Rusya’ya kaçmasından sonra iktidara gelen Poroşenko ise Haziran 2014’te AB ile ortaklık anlaşmasını imzalamamış, Hollanda’dan kaynaklı bazı çekinceler nedeniyle anlaşmanın onaylanması bu tarihe kadar gecikmişti.
Ortaklık anlaşması ile birlikte Kiev ve Brüksel arasında dış politika, adalet, eğitim; bilim ve teknoloji alanlarında ileri düzeyde iş birliğinin hayata geçirilmesi beklenmektedir.