Odesa Bölgesinin güneyinde yer alan Vılkove aynı zamanda “Ukrayna’nın Venedik’i” olarak bilinir. Bu küçük ve şirin şehir, tam olarak nehir ile Karadeniz’in bağlantı noktası olan Tuna Deltasında konumlanmaktadır. Bu şehir, çamur ve kilden oluşturulan ve muhteşem körfezler tarafından çevrelenen, insan yapımı şirin adalardan oluşmaktadır (haritadaki yeri için tıklayın).
Şehrin eski kısmı su üstünde yer alır. Bu şehirde sokaklar aslında kanallardır ve insanlar çoğu zaman şehir içinde en yaygın ulaşım aracı olarak yerel gondolları veya motorlu botları kullanırlar.
“Erik” olarak adlandırılan kanallar, dar ve sadece 1-2 metre genişliğindedir. Bu tür kanallar şehrin yaklaşık %50’lik kısmını oluşturur. Böylelikle, şehrin bir noktasından başka bir noktasına tekne ile gitmek mümkündür.
Kanallar ve evler boyunca, ahşap kaldırımlar yer alıyor. Kanallar üzerine basit, doğal görünümlü ahşap köprüler inşa edilmiştir.
Vılkove’nin doğasındaki özgünlük nüfus yapısında da görülmektedir. Vılkove, Lipovanlar adındaki bir topluluğun en yoğun yaşadığı şehirdir. Bu grup Don ve Zaporizhye Kazakları tarafından kurulmuştur. Rus Ortodoks Klisesi’ne muhalefet gösterip baskılar nedeniyle 18. yy.’da, o dönemde Osmanlı İmparatorluğu egemenliğinde olan buraya göç etmiştir.
Şehrin şu anki ismi bulunduğu coğrafi konumundan gelmektedir. Aslında, Vılkove ismi Ukraynaca bir kelime olan “vıla” (yaba, dirgen) kelimesinden türemiştir.
Halkın yiyecek ihtiyaçları genellikle küçük adalardaki bostanlardan sağlanmaktadır. Şehir yıl boyunca yetişebilen çileğiyle ve Novak adındaki üzümüyle meşhurdur. Bu üzümün özelliği sulak yerde ince kum üzerinde yetişmesidir. Bu üzümlerden yumuşak tadıyla ünlü şarap üretilmektedir. Şehrin ünlü yemeği ise sekiz farklı balıktan hazırlanan “uha” adındaki balık çorbasıdır. Ayrıca yerel havyar ve kökleri sulara ulaşan ağaçlarda yetişen elmalar da şehrin ünlü yiyeceklerindendir. Yöre halkı için en önemli geçim kaynağı balıkçılıktır. Ukrayna, Rusya ve diğer ülkelerden insanlar buraya sadece balık yemek için bile gelmektedirler.
Vılkove’nin başlıca cazibe merkezi, yaklaşık 50 bin hektar alan kaplayan ve Avrupa’nın en büyük bataklık bölgelerinden olan Tuna Doğa Koruma Alanıdır. Bu rezervin Romanya’daki kısmı UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesine eklenmiştir.
Tuna Nehri, uzunluğu Avrupa’da akışının ters yönünde hesaplanan tek nehirdir. Tuna’nın Karadeniz ile birleştiği nokta, diğer bir deyişle, nehrin başlangıç noktası olan bu şehir, 0 km olarak kabul edilir. Turistlerin, bu başlangıç yerine gitmek için birkaç noktadan geçmeleri gerekmektedir. Burada Novak şarabıyla birlikte bir akşam yemeğini oldukça uygun fiyata harika bir manzara eşliğinde yiyebilirsiniz.
Burada korunan yüzlerce tür, nadir bulunan bitkiler, egzotik hayvanlar ve birçok farklı balık türü Ukrayna’nın nesli tükenmekte olan canlı türleri listesinde yer alır. Bu rezervde yaşayan ve buradaki doğanın korunmasını sağlayan ve burayı kelimenin tam anlamıyla cennete dönüştüren kuşlar bu rezervin en önemli canlılarıdır. Burada, Avrupalı beyaz pelikanlar, kazlar ve beyaz kuyruklu kartalları görmeniz mümkündür.
Vılkove’yi ziyaret ederseniz, kiralık tekneler ile kanal turuna çıkın. Göçmen kuşların toplanma alanlarını ve Tuna’nın denize döküldüğü “0” noktasını ziyaret edin.
Odesa’dan Vılkove’ye acentelerin düzenlediği turlarla gidebilirsiniz. Turlarda genellikle bir gece Vılkove’de kalınmaktadır. Kendiniz gezmek isterseniz Odesa’daki merkezi transit istasyonundan Vılkove’ye otobüsler kalkmaktadır.
